2 Ağustos 2016 Salı

İş Kazaları ve Maliyet İlişkisi

İş Kazaları Maliyet İlişkisi


Günümüz rekabet koşullarında firmaların ayakta kalabilmesi için üretim sektöründe maliyetlerin minimum seviyede tutulması gerekliliğini ön plana çıkarmaktadır. Son dönemlerde iş sağlığı ve güvenliği konusunun önem kazanması ile beraber bu konuda alınan önlemlerin maliyeti de toplam maliyet içerisinde kayda değer bir seviyeye gelmeye başlamıştır. Her ne kadar ilk bakışta maliyetleri artıran bir unsur gibi görünse de, bu önlemlerin alınmadığı durumlarda meydana gelebilecek beklenmedik olaylar ve iş kazaları sebebiyle üretim çalışmaları kontrolden çıkacak ve planlanan üretim miktarı ve maliyetlerde ciddi farklılıklar meydana getirecektir. Bu tip olayların sık meydana geldiği kuruluşlarda ise, işçi maliyetleri yükselecek, uzman personel bulma sıkıntıları yaşanacak, işçilerin motivasyonunun kaybolmasının yanı sıra işçi-işveren ilişkileri de zedelenecek, ve tüm bunların doğal sonucu olarak verimlilik dramatik şekilde azalacaktır.


İş kazalarının sebep olduğu ilave maliyetler iki ana başlık altında incelenmektedir. Bunlardan ilki doğrudan maliyetleri iken ilk bakışta ihmal edildiği halde çok daha etkin olan ikincisi ise dolaylı maliyetlerdir. Zira yapılan araştırmalar, dolaylı maliyetlerin doğrudan maliyetlere göre yaklaşık 4 ile 10 kat daha yüksek olduğunu göstermektedir.


İşçiyi yakından etkiyen ve maliyetini işçinin doğrudan 

ödediği sonuçlar şunlardır;

- Yaralanma veya hastalığın neden olduğu acı çekme,
- Gelir kaybı,
- Bir olasılıkla işini kaybetme,
- Sigortalı olmadığında, tedavi giderlerini karşılama, aksi takdirde yetersiz tedavi.

İşverene olan doğrudan maliyetler;

- İş gücü kaybı,
- Tedavi ve diğer giderler nedeni ile yapılan ödemeler ve tazminat,
- Hasar gören makine, tezgah, aygıtlar, vb.nin onarımı veya yenilenmesi,
- Üretimdeki duraklama veya yavaşlama,
- İş verimindeki olası azalma ve kalite düzeyinin düşmesi,
- Diğer çalışanların üzerindeki olumsuz etkiler,
- Bu tür giderlerin maliyeti artırması,
- Yasal yükümlülük ve sorumluluklarla karşı karşıya kalma,
- Mahkeme masrafları.

İşverene olan dolaylı maliyetler ise;

- İş gücünü kaybeden işçinin yerine yenisinin bulunması,
- Yeni işçinin yetiştirilmesi,
- Yeni işçi işe alışıncaya kadar verim kaybı,
- Mevzuatın gereklerinin yerine getirilmesininden doğan ek külfetler, iş kazası bildirimi, raporların hazırlanması, vb
- Kazalı işçinin veriminin azalmasının maliyeti,
- Kazalı işçiye yardım etme amacıyla iş bırakan diğer işçilerin verimlilik kayıpları
- Kazanın ortaya çıkardığı moral bozukluğunun sebep olacağı yeni iş kazalarının maliyeti
- Tüm çalışanlardaki motivasyon kaybından kaynaklanan verim kaybı
Yukarıda bahsi geçen işçi ve işverene olan maliyetlere ek olarak, iş kazalarının ülke ve topluma da çok ciddi kayıplar yaşattığı unutulmamalıdır.
İş sağlığı ve güvenliğine ilişkin alınan önlemlerin maliyeti klasik muhasebeci bakış açısıyla firma gideri olarak değerlendirilir. Ancak bu durum bir muhasebeci her şeyin fiyatını bilir, ama hiçbir şeyin maliyetini bilmez yakıştırmasını akıllara getirir. Zira yukarıda detaylarıyla açıklanan iş kazasından kaynaklanan doğrudan ve dolaylı maliyetler, bu kazayı önlemek için alınacak önlemin maliyeti yanında oldukça düşük kalmaktadır. Kaldı ki, ortaya çıkacak bir uzuv kaybı ya da ölümlü kazanın oluşturacağı manevi yıkımın parasal karşılığı olamaz. İş kazalarının sebep olduğu acıların yanı sıra, alınan her malda iş kazasından kaynaklanan ek maliyetlerin bedeli de toplum tarafından ödenmektedir. Dahası iş kazalarının ortaya çıkardığı iş günü kaybından kaynaklanan üretim eksikliği toplumu aynı oranda fakirleştirmektedir.

Yapılan araştırmalar iş güvenliği için yapılan harcamalar ile maliyetler arasında paraolik bir ilişki olduğunu göstermiştir. İş güvenliği konusunda yapılan belirli miktardaki harcamalar (G0), maliyetleri optimum bir seviyeye düşürmekte (C0) ve en az maliyet değerine ulaştıktan sonra, harcamalar maliyetleri tekrar artırmaya başlamaktadır. İşveren, iş kazalarını en düşük maliyette önlemek için alınması gereken tüm tedbirleri belirlemelidir. Bu arada iş güvenliği masrafları ile maliyet arasındaki ilişkinin ampirik olduğu unutulmamalıdır. Yani bir işletmede zorunlu olarak bir iş güvenliği önlemi alınması gerekiyorsa, bu önlemin maliyetleri artıracak endişesi ile alınmaması ya da ertelenmesi düşünülemez.
Üretim işletmelerinde yapılacak olan fayda maliyet analizleri için o işletmedeki, iş kazası sayısı, işçi sayısı, fizksel üretim düzeyi ve parasal olarak üretimin değeri bilinmelidir. Bu değerler kullanılarak Kaza Sıklık Oranı (KSO) ve Kaza Şiddet Oranı (KŞO) hesaplanabilir.

Kaza sıklık oranı genellikle 5 ile 10 arasındadır. Bu oranın 10'un üzerinde olması halinde o işletmede acilen iş güvenliği önlemleri alınması ya da mevcut önlemlerin yeniden gözden geçirilip daha etkin önlemler alınması gerekir. Kaza şiddet oranının ise 0,5 ile 1 arasında değerlerde olması beklenir. İş kazasının ölümle sonuçlandığı durumda iş günü kaybı 7.500 gün olarak alınmalıdır.
Firmalar bu oranları hesaplayarak iş güvenliği yönünden ne durumda olduklarını belirlemek durumundadırlar. Önlemek ödemekten daha ucuz ve insancıldır önermesinden yola çıkarak KSO ve KŞO oranlarının yükselme eğilimi gösterdiği anda ivedilikle önlemlerin artırılması muhasebe hesaplamalarının ötesinde toplumsal bir sorumluluktur.

İş elbiselerini ve donanımlarını inceleyerek iş yerinize en uygun ürünleri online satın almak için lütfen tıklayınız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder